On gün önce sonsuzluğa uğurladığımız karikatürist, çizer Vehip Sinan, Cağaloğlu’nda kalabalık bir yazar, sanatçı ve gazeteci grubu tarafından saygıyla yâd edildi. Katılımcılar Vehip Sinan’ın hayatı, mesleği ve çalışmaları hakkındaki duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Ressam ve yazar Gürbüz Azak, romancı Yavuz Bahadıroğlu, Kültür AŞ. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, karikatüristler Yurdagün Göker, İbrahim Özdabak ve Demirhan Kadıoğlu, kültür tarihçisi Can Alpgüvenç, yazarlar Ümit Şimşek ile Suad Alkan programa katılıp konuşanlar arasındaydı. Büyük ilgi gören toplantıdan sonra Vehip Sinan’ın karikatürlerinden, eserlerinden ve fotoğraflarından meydana gelen bir sergi de gezildi.
Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin organize ettiği Babıali Sohbetleri’nde bu hafta, on gün önce ebedî aleme uğurladığımız karikatürist Vehip Sinan konuşuldu. Takdimini ve yöneticiliğini Mehmet Nuri Yardım’ın yaptığı sohbet toplantısında Türk basın hayatının ve yazar camiasının seçkin isimleri Vehip Sinan’la ilgili hâtıra ve görüşlerini davetlilerle paylaştı. İşte o görüşlerden özetler:
GÜRBÜZ AZAK:
“Sanatkâr ruhlu insanlar normal insanlardan çok farklıdır. Bir üst seviyeden hayata bakan sanatçılar, dünyayı çok farklı bir pencereden görüyor ve okuyorlar. Şair Sedat Umran bir keresinde güzel bir örnek anlattı. Bir gün bir kundura alır, kundura ilk gün ayağına olurken ikinci gün bir teki ayağını sıkmaktadır. Kundurayı değiştirmeye gidince aslında sorun olmadığını kunduranın içinde bir düdük olduğunu görür. Aslında sanatkâr ruhlu insanlar sanatlarının dışında bir şey düşünemezler. Vehip Sinan da hayatı boyunca beyefendi üslubundan asla taviz vermedi. Sanatkârane bir hayat yaşadı ve güzel bir ismi ardında bırakarak bu dünyadan ayrıldı.”
YAVUZ BAHADIROĞLU:
“Vehip Sinan hassas bir insandı. Hem görünüşü hem yaşayışı ile tam bir İstanbul Beyefendisi olduğu konusunda herkes hemfikirdi. Çizgi karakterleri ‘Topuz’ ve ‘Tamer’ kıskanmasın diye hiç evlenmedi. Vehip ağabey sanatını doğru dürüst yapan karikatüristlerdendi. Nesil Yayınları bir vefa örneği göstererek Topuz serisini yayınladı. Topuz’lar hâlâ daha çok satan karikatür kitaplarıdır. Vehip Sinan kendisi için yapılan vefa ve saygı gecesine, yüzüne karşı övülmekten hoşlanmadığı için gitmedi. Ziyaretine gitmek istedim. Bugün giderim yarın giderim dedikçe fırsatım olmadı, aslında bugün yapmamız gereken hiçbir işimizi yarına bırakmamalıyız.”
YURDAGÜN GÖKER:
“Vehip Sinan Türkiye’deki karikatüristlerden değildi. Her şeyiyle bir Osmanlı Beyefendisi idi. Bizler gülmenin ne demek olduğunu unutmuş bir toplumuz. Mizah bir tiryakiliktir. Tiryakilikte gün geçtikçe dozun artırılması gerekiyor. Vehip öfkesini çok iyi bir şekilde kontrol etmesini bilen biriydi. Eleştiri zor bir şeydir. İnsanları kırmadan onları kazanarak eleştirmek düzeltmeye çalışmak ancak karikatüristlerin işi olsa gerektir. Vehip zarif insanlara karikatür çiziyordu. ‘Parayı sevmezdi’ deniyor, yok öyle bir şey bu yayıncıların uydurmasıdır. Herkes gibi karikatürist de geçinmek zorundadır. Maalesef bir kadir kıymet bilmezlik var.”
NEVZAT BAYHAN:
“Vehip Sinan sanatı ile yaşayan bir usta sanatçı idi. Bir karikatüründe çok şey yaptığını söyleyip hiçbir şey yapmayan insanları eleştiriyordu. Maalesef bizler toplum olarak cenaze cami avlusundayken kalabalık oluyoruz da mezarı başına gelince yalnız bırakıyoruz sevdiklerimizi. Marifet iltifata tâbiidir ve bazı değerlerimizi hayattayken sahiplenmeliyiz. Yaşarken insanlara saygı göstermeliyiz. Bizde gerçek sanatçı çok yetişmiyor. Geçim derdi olan insanlardan yüksek sanat beklememiz mümkün değil. Sanatçılarımıza gereken önemi verdiğimizde yerlerine yeni usta sanatçılar yetişecektir.”
CAN ALPGÜVENÇ:
“Vehip Sinan’la uzun süreye dayanan bir dostluğumuz vardı. Son zamanlarında maalesef çok az kişinin kendisini aradığından bahsetti. Vehip Sinan görünenin aksine çok cesur biri idi. Kolay kolay kimsenin yapamayacağı karikatürleri büyük bir cesaretle çiziyordu.”
İBRAHİM ÖZDABAK:
“Onun karikatürlerinin verdiği tat asla ve asla tartışılmaz. O bana göre çağımızın Nasrettin Hocası’dır. Vehip ağabey karikatürlerinin değiştirilmesini sevmezdi. Kendine mahsus ilkeleri ve değerleri olan bir insandı. Biz ondan çok şey öğrendik.”
DEMİRHAN KADIOĞLU:
“Teksas Tommix okuduğumuz yıllarda Vehip Sinan’dan çok şey öğrendiğimizi söyleyebilirim. Genç jenerasyon ona çok şey borçludur. Onun etkisi üzerimizde hâlâ daha devam ediyor.”
ÜMİT ŞİMŞEK:
“Vehip Sinan iyi izler bırakarak bu hayattan ayrıldı. Büyük ve ciddi insanların nükteden anlama potansiyeli de yüksektir. Cevherin kıymetini de kuyumcu bilir. Bazan Vehip ağabey nasıl oluyor da aynı anda aynı şeyleri düşünüyoruz dedirten bir insandı. Vehip ağabey ucuz şeylere tenezzül etmeden bu hayatı yaşadı. Sanatını alnının akıyla icra etti.”
SUAD ALKAN:
“Son iki yıldır Vehip Sinan Elif dergisinde karikatürlerini çiziyordu. Ölümüne yakın bir zamanda onun dünyasına tanık olmak çok önemli benim için. Onunla çok hassas konuları konuştuk Aktüel mevzuları gençliğinden daha büyük bir heyecanla çiziyordu. İhmal edilmiş, bir koltukta öylece bırakılmış bir hali vardı son zamanlarda. Son karikatürlerinden birini çizerken bana, ‘Karikatür çizerken canlanıyorum.’ demişti. Ruh halini keşfetmeye çalıştım ve gördüm ki kalabalık halinde yaşayan insanlardan çok farklı bir hali vardı. Gündemi çok iyi takip ediyordu. Münzevi değil aksine her zaman hayatın içinde yaşayan biri idi.”
Mehmet Nuri Yardım, daha sonra dinleyici olarak Bâbıâli Sohbetleri’ne katılan Aydil Erol, Ali Hakkoymaz, Veli Sırım, Yusuf Sezer, Ahmet Mahir Pekşen’e söz verdi. Son konuşmacılar da tanıdıkları kadarıyla Vehip Sinan’ı anlattılar. Yardım, toplantının kapanış konuşmasında Vehip Sinan’a hayatında gerektiği kadarıyla sahip çıkılmadığını, hiç olmazsa vefatından sonra hâtırasının yaşatılması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“Onun için yapılacak en büyük iyilik Topuz serisinin tamamen yayımlanmasıdır. Ayrıca adına bir karikatür yarışması düzenlenmelidir. Böylece yeni Vehip Sinan’ların yetişmesine zemin hazırlanmalıdır. Başta buradaki konuşmacılar olmak üzere yakın dostlarından yazılar toplanarak bir ‘Vehip Sinan Anma Kitabı’ hazırlanmalıdır. Sanırım bu da eserlerini kültür hayatımıza kazandıran Nesil Yayınları’na düşer.”
Nesil Yayınları Yayın Yönetmeni Veli Sırım, Vehip Sinan’ın bütün çizgi romanlarını yayımlayacaklarını, anma kitabı ve karikatür yarışmasını da düşüneceklerini söyledi. Karikatürist Yurdagün Göker de, böyle bir çalışmada görev alabileceklerini, “Uluslar arası Vehip Sinan Karikatür Yarışması”nın hazırlanabileceğini söyledi. Cahit Öney’in yazdığı Vehip Sinan şiirinin okunmasının ardından, Topkapı Çinili Camii imamı Ahmet Yüter Hoca, Vehip Sinan’ın ruhu için bir Kur’an tilaveti gerçekleştirdi. Ahmet Yüter daha sonra Vehip Sinan için hazırladığı ve büyük ilgi gören duayı okudu. Toplantının sona ermesinden sonra bütün konuşmacılar hem içeride hem de dışarıda toplu olarak hâtıra fotoğrafları çektirdiler. Bazı genç dinleyiciler de yazarlarla ortak fotoğraf karelerine girdiler. Son derece hareketli, heyecanlı, neşeli, zevkli ve zaman zaman da duygulu geçen toplantıya aralarında Özer Revanoğlu, Oğuz Çetinoğlu, Şadi Polat, Mehmet Köşker, Şerif Aydemir, Erol Mermer, Atilla Şahiner, Recep Arslan, İsmet Elbaşı, Akın Dindar, Serap Öztuncer, Menekşe Özkaya, Nidayi Sevim, Mahmut Bıyıklı ile Faruk Çakır da katıldı. Toplantıya bazı eski Marmaratörler ile öğrenciler de iştirak etti
Umut Bulut (Sanatalemi.net)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder